24 Ocak 2011 Pazartesi

Nick Hornby hep dergilere yazsin #2

Bir önceki yazımı Meriç'in pedagogunun bekleme odasında iphone üzerinden hızla yazmaya çalıştığımdan yazının başlığındaki ana fikri tam vermemişim gibi hissediyorum. Buradan sizin çıkarma yapma konusunda beceriksizmişsiniz fikri vermek istemem ama yine de biliyorum ki, "ne kadar iyi anlatırsan anlat, anlatabildiğin karşındakinin anlayabildiği kadardır", o nedenle mümkün olduğunca açık olmak her zaman tercih sebebimdir.

Bu kadar uzun bir girizgahtan sonra diyorum ki, Hornby'nin kısa yazılar o kadar eğlenceliki ve son yazdığı 1-2 roman bana göre o kadar vasatın biraz üzeriki, ben onun hep güncel olaylar ve konular üzerine bu denli zeki yazılar yazmasını tercih ederim. Hep müzik, kitap ve Arsenal yazsın mesela...

Shakespeare Para İçin Yazdı'nın Believer dergisinde yazdığı yazıların bir toplaması olduğunu söylemiştim, onun hemen ardından aslında bu toplamaların ilk kitabı olan ve uzun süredir kitaplık rafımda sırasının gelmesini bekleyen "Hece Cümbüşü"nü okudum. Gördüğünüz gibi aynı yazarın aynı çerçevede yazdığı iki kitabın aslında ikincisi sırf adı daha çekici geldiği için seçmişim, bu da kitapların adının aslında ilk intibayı bırakmadaki etkisini gösteriyor.

Hece Cümbüşü için özel bir yazıya gerek yok, Shakespeare Para için Yazdı'da ne söylediysem bunun için de geçerli, bkz. bir önceki yazım. Kitaptan sadece çok hoşuma giden bir alıntı yapıp bu seferki birlikteliğimizin sonuna geleceğim. Amerikan okurlarına kriket sporu hakkında okuduğu bir kitabı tanıttıktan sonra yazısını şöyle bitiriyor Hornby : "... Bu kitabı okumayacağınızı biliyorum. Öyleyse şöyle diyelim : Ben sizler adına da okudum ve hepimiz çok keyif aldık."

Hiç yorum yok: