9 Mayıs 2010 Pazar

Tekinsiz

Bir önceki yazımda bahsini ettiğim Chuck Palahniuk'un "Tekinsiz"ini (orjinal adıyla, Haunted) bir süre önce bitirdim.

Her Palahniuk kitabı gibi yine heyecanla, zevkle, gıptayla okudum Teknisiz'i. Diğer kitapları kadar sevmediğimi baştan söyleyeyim ama bunun nedeni dili veya tarzı değildi. Sanırım diğerlerinde hissettiğim ve sevdiğim modern çağ eleştirisi bunda biraz daha farklı bir şekilde işlenmiş ve biraz arka planda kalmıştı.

Son yıllarda favori olan kapalı bir yerde toplu bir şekilde kapana kısılan bir grup insan temasının bir türü olan (romandaki topluluk tamamen kendi istekleriyle bu kapana giriyorlar) Tekinsiz şu ana kadar okuduğum Palahniuk romanları arasında görsel açıdan en rahatsız edici romanı. Bu tabii ki benim kandan ve kesilen, biçilen insanlardan hoşlanmamamın etikisi de var. Yoksa öyle çok rahatsız edici bir kitap beklemeyin, ben çıtayı düşürüyorum.

Kitabın hikayesi kısaca, kendilerini dış dünyadan tamamen soyutlamak suretiyle kişisel başyapıtlarını yazmak isteyen bir grup insanın bu yönde bir çalışmaya katılması ve kendilerini eski bir tiyatro kompleksinde kapana kısılmış halde bulmaları şeklinde özetlenebilir. Ama Palahniuk'u biraz olsun tanıdıysanız suçlu - kurban ilişkisinin çok farklı işlendiğini tahmin edebilirsiniz.

Kitabın en sevdiğim özelliği ise, karakterlerin ağzından yazılan / anlatılan kısa hikayeler vasıtasıyla Palahniuk'un kısa hikayeler konusundaki yeteneğini görmek oldu. Amerika'da yazarlık konusunda dersler veren Palahniuk'un bu konuda başarılı olduğunu biliyordum (örneğin ünlü Fight Club, aslında Project Mayhem adındaki bir hikayesinin üzerinden oluşturulmuştur) ama bir türlü fırsat bulamamıştım bu tarzdaki eserlerini okumaya. Bui aklıma getirmesi açısından iyi bir fırsat oldu, şu adresten kısa hikayelerinin bir kısmına ulaşabilirsiniz.

Sonuç olarak bir Palahniuk romanı. Benim yazacağım yazı tek yönlü bir yazı olacaktır, Palahniuk imzalı her şeyi okurum, siz de okuyun.

Not : Buradan da kitabın arkayüzündeki tanıtım bültenini okuyabilirsiniz. Bu iki paragraf bile insanı okumaya teşvik etmiyor mu?

Hiç yorum yok: