29 Ekim 2008 Çarşamba

Kısa Kısa

Bitmek tükenmek bilmeyen Atina günlerimin iyice bunaltması nedeniyle hiçbir şey okumak, hiçbir şey yazmak, hiçbir şey düşünmek istemiyorum. Şu andaki tek hedefim buradan mümkün olduğunca çabuk kurtulmak ama bu da benim elimde değil, adamların keyfinin gelmesini bekliyoruz. Bloga bu kadar ara vermek hoşuma gitmedi, o nedenle aklımda olan bazı şeyleri kısa kısa geçmek istiyorum.

- İlk gündem maddemiz, Yunanlar ve çalışma şevkleri konusu. Bir millet çalışmamak için bu kadar bahaneyi nasıl üretiyor anlamıyorum. Her hafta bir gün grev yapıyorlar, zaten yarım gün gibi çalışıyorlar, ona da çalışmak denirse. Bundan sonra birisine beddua etmek için işin Yunanistan'a düşer inşallah diyeceğim.

- İkinci gündem maddemiz, aslında en önemlisi oluyor, grubumuzun en yeni üyesine hoşgeldin diyoruz. Aslında babalarından izin alıp erkekler grubumuzun artık üçlenen erkek çocukları hakkında bir yazı yazmak istiyorum. Bundan sonra yolda olan dördüncü bebeğimizin de erkek olması gerekir artık... Hoşgeldin Eren :) Umarım benim babanla olan arkadaşlığımızı siz de Meriç ile devam ettirirsiniz.

- Geçen akşam hangardan çıkmış arabaya yürürken "hava da amma soğudu" diye düşündüğümü, sonra da neredeyse Kasım'a geldiğimizi ve yazın ortasından beri aralıklarla da olsa Atina'da olduğumu farkettim. Yuh demek istiyorum sadece.

- Son 2 haftada tek sayfa kitap okumadım ama okuyacağım kitap belli. Blogumun başlığı olan Hitchhiker's Guide to the Galaxy (Otostopçunun Galaksi Rehberi) serisinin ikinci kitabı olan Evrenin Sonundaki Restoran'a yıllar sonra başlıyorum. Serinin ilk kitabını ingilizcesinden okuduktan sonra hemen internetten tüm serinin tek ciltli halini satın alıp Şafak ile Amerikadan getirtmiştim ama taktik hatası yaptığımı sonradan anlamıştım. Kitap 3-4 kilo ağırlığında ve yüzlerce sayfa olduğundan sadece evde okuma şansı oluyordu. Toplu ulaşım araçlarında kitap okuyan birisi olarak benim için iyi bir kitap formatı değildi ve yıllardan sonra geçtiğimiz aylarda tüm seriyi türkçe olarak ve ayrı ayrı kitaplar halinde aldım (ilgilenenler için, Türkçesinin de tek ciltli versiyonunu yapmışlar). İlkinden aldığım zevki serinin geri kalanından da alacağıma eminim. İzlenimlerimi paylaşırım.

- Meriç emeklemeye başlamış ve ben hala göremedim...

1 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

kardeşim öncelikle bir an önce oradana kurtulmanı ve eve dönmeni umuyorum. benzer problemleri yabancılarla ben de yaşıyorum. patron zannediyor ki ben gevşek çalışıyorum ve işleri aksatıyorum. senin blogu göstereceğim hemen. Son birkaç senedir Avrupalılarda bir yavaşlık hatta yavşaklık belirdi, sonları hayır olsun, bize mümkünse az dokunsun...boş zamanlarında sana bol bol okumayı, müziği ve sporu tavsiye ediyorum. Özellikle yeni gruplar hakkında yazılar bekliyor blog okuyucuları senden